Kalpteki kist nedir ve hangi durumlarda ortaya çıkar?

Kalpteki kist, kalp dokusu veya kalp zarında (perikard) içi sıvı, hava veya yarı katı materyalle dolu anormal keseciklerdir. Genellikle iyi huylu (kanserli olmayan) oluşumlardır ve doğuştan (konjenital) veya sonradan edinilmiş olabilirler. Kalp kistleri nadir görülen durumlardır ve çoğunlukla başka nedenlerle yapılan görüntüleme tetkikleri sırasında tesadüfen tespit edilir. İki ana tip kalp kisti bulunur:

• Perikardiyal Kistler: Kalbi saran zar olan perikardda oluşan, genellikle berrak sıvı içeren kistlerdir. En yaygın görülen kalp kisti tipidir.
• Miyokardiyal Kistler: Kalp kası (miyokard) içinde gelişen kistlerdir ve daha nadirdir.

Kalp kistlerinin oluşum nedenleri türüne göre değişiklik gösterebilir. Başlıca ortaya çıkma durumları şunlardır:

• Doğuştan (Konjenital) Gelişim: Perikardiyal kistlerin çoğu, fetal gelişim sırasında perikardın yanlış katlanması veya birleşmesi sonucu oluşur. Bu, en yaygın nedendir ve kişi doğduğunda kist mevcuttur, ancak genellikle yıllar sonra fark edilir.
• Enfeksiyonlar: Bazı paraziter enfeksiyonlar, özellikle deEkinokokkus(kist hidatik) gibi parazitler, kalp dokusunda kist oluşumuna neden olabilir. Bu durum, parazitin yumurtalarının kan dolaşımı yoluyla kalbe ulaşması ve burada kist oluşturmasıyla gerçekleşir.
• Travma veya Cerrahi Müdahaleler: Geçirilmiş kalp ameliyatları, kalbe alınan darbeler veya göğüs bölgesindeki travmalar, nadiren perikard veya miyokardda kist gelişimine yol açabilir.
• İnflamatuar Süreçler: Perikardit (kalp zarı iltihabı) gibi inflamatuar durumlar, iyileşme sürecinde kist benzeri yapıların oluşmasına neden olabilir.
• Diğer Nadir Nedenler: Tüberküloz, romatolojik hastalıklar veya bazı tümörler de çok nadiren kalpte kistik oluşumlarla ilişkilendirilebilir.

Kalp kistleri genellikle asemptomatiktir (belirti vermez) ve tedavi gerektirmez. Ancak, büyüklüğüne, yerine ve neden olduğu komplikasyonlara (örneğin kalp odacıklarına bası, ritim bozuklukları) bağlı olarak cerrahi veya medikal müdahale gerekebilir. Kesin tanı ve uygun yönetim için kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır.