Kalp deliği, akraba evliliği, genetik yatkınlık ve diğer birçok etkenden dolayı bebeklerin kalp rahatsızlıkları ile dünyaya gelmesine neden olabilen bir durumdur. Kalpte delik, bebeğin anne karnında gelişim evresinde kalbin normal bir şekilde gelişmemesi sonucu ortaya çıkan bir çeşit kalp kusurudur. Doğuştan gelen kalp rahatsızlıklarının en yaygın görüleni kalp delikleridir. Kalpte bulunan deliğin büyük olması, kalbin pompaladığı kirli ve temiz kanın birbirine karışmasına sebep olabilir. Bu durum, vücut dengesini ve düzenini olumsuz yönde etkiler. Kalpte delik olması, kalbin işlevlerini yerine getirmesine engel olur ve kalbin en önemli işlevi olan kan pompalama görevinin aksatılması tüm bedeni etkiler.

Ancak en ciddi olanı, doğuştan gelen kalp delikleridir. Kalp sistemi dört ayrı bölümden oluşmaktadır: iki kulakçık ve iki karıncık. Kulakçıklar arasındaki delik oluşumuna atrial septal defekt, karıncıklar arasındaki delik oluşumuna ise ventriküler septal defekt denir. Doğuştan gelen kalp deliklerinin belirtileri daha net fark edilebilir. Bebeklik çağında pek fark edilmeyen bu rahatsızlık, çocuk büyümeye başladıkça belirgin hale gelir.

En sık rastlanan belirtiler şunlardır:

Yürüme aşamasındaki bebeklerde en sık görülen belirti, herhangi bir hareket yaparken hemen yorulma hissi, çabuk oturma ihtiyacı ve oyun oynamak istememesi, genelde hareketsiz kalma eğilimidir. Fiziksel muayenede üfürüm tespit edilirse, doktor kalp deliği olup olmadığına dair testler uygulamalıdır. Ancak bazen çocuklarda hiçbir belirti gözlemlenmez ve muayene sırasında bile fark edilmeyebilir. Bu durumda, belirtiler yaş ilerledikçe ortaya çıktıkça teşhis konulabilir.

Çocukların herhangi bir rahatsızlık göstermemesi durumunda bile, 2 yaşına ulaşmadan bir kardiyoloğa muayene ettirilmesi gerekir. Çocuğun fiziki muayenesinde üfürüm tespit edilirse, EKO çekilmesi gerekmektedir. Bu görüntüleme tekniği sayesinde kesin tanı konulabilir. Kalpte delik olduğu tespit edildikten sonra, bazı deliklerin tedavisi zaman kaybetmeden yapılması gerekirken, bazı durumlarda da beklenir. Hemen kapatılması gereken deliklerin ameliyatı bir an önce vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Günümüz teknolojisi sayesinde anne karnında bebeğin kalp deliği olduğu tespit edilirse, doğum sonrası son teknoloji ile açık kalp ameliyatı gerçekleştirilebilir. Yeni doğan veya bir yaşına ulaşmış bebeklerde rahatlıkla kalp ameliyatı uygulanabilmektedir.

Bu ameliyat işlemi şu şekilde gerçekleştirilir: İlk olarak bebek veya çocuğun dolaşımı ve solunumu kesilir ve akciğer makinesine bağlanarak bebeğin veya çocuğun göğüs kafesi açılır. Kalbe erişildikten sonra, küçük çaplı bir delik ise doğrudan dikilir. Ancak delik büyük bir yapıya sahipse, sentetik yama işlemi yapılarak delik onarılır. Cerrahi işlem geciktirilirse, başka sorunlara da yol açabilir.

Doğumsal olarak kalp deliği olan bebek veya çocuklarda açık kalp ameliyatları çoğu kez ilk tercih edilen yöntemdir. Farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilmektedir. Bu yöntemlerden biri, kasık bölgesinin atardamarından girilerek kalpte oluşan deliklerin birtakım teknik aletlerle, en fazla tercih edileni ise 'şemsiye yöntemi' vasıtasıyla kapatılmasıdır. Bazı durumlarda bu yöntem kullanılamaz. Bunun sebebi, kalp deliğinin bir özelliği olduğu gibi, kalp içerisine yerleştirilen cihazların çevre dokulara rahatlıkla tutunabilmeleri gerekmektedir. Kalp vücudumuzun en değerli organı olduğundan, en uygun yöntem olan cerrahi müdahale genel olarak tercih edilmektedir.