Yapay kalp nakli, sadece ağır kalp yetmezliği bulunan ve kalp nakli yapılması gereken hastalara yapılır. Yapay kalp konusunda günümüzde hala bazı çalışmalar yapılmaktadır. Kalp nakli yapılması günümüzde başarıyla uygulanan tedavi seçeneklerinden biridir. Normalde kalp nakli yapılması yapay kalp nakline göre daha üstündür. Bu aynı böbrek naklinin yapılmasının böbrek diyalizine girmesine benzer. Tıpta kalp nakli ile ilgili tekniklerin gelişmesi yüzünden daha fazla başarı elde edilmiş ve buna talepte artmaya başlamıştır. Talebin fazla olması kalp nakli bekleyen hasta sayısını arttırmış, ağır hastalar bile sıraya girmiştir. Bu durumdaki hastalarda kan dolaşımının daha rahat yapılabilmesi amacıyla yapay kalp denilen mekanik araçların gelişimi söz konusu olmuştur.

Yapay kalp nakli ilk defa 1969 yılında Amerikalı doktor D. A. Cooley tarafından kalp kası yeterince kanlanmadığından kalp hastalığına maruz kalan 47 yaşındaki bir hastaya uygulanmıştır. Nakilden sonra yapay kalp 65 saat çalışmasına devam etmiş, ikinci ameliyatla nakil yapılınca 38 saat sonra enfeksiyon nedeniyle hasta yaşamını kaybetmiştir. Bu operasyonun başarısı için bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavinin olması, hastaların uygun seçimi gerektiği, yapay kalbin değişimine gerek olmadığı düşünülmüştür. Ancak sonradan buna göre yapılan yapay kalp nakillerinde başarısızlık elde edilmiştir.

Yapay kalp naklinin başarısı için öncelikle hasta seçimine özen gösterilmelidir. Hastalarda böbrekler işlevini yapmalı, beyin, karaciğer ve akciğerde sorun olmamalı, ağır bir enfeksiyon neticesinde hastanın bağışıklık sistemi zayıflamamış olmalıdır. Bu kişilere yapay kalp takılabilir ve başarılı sonuç alınabilir. Kalp nakli bekleyen hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda yapay kalp ile ilgili oldukça olumlu bilgiler elde edilmiştir. Buna dayanarak gelecekte yapay kalbin devamlı olarak kullanılması söz konusu olacaktır. Kalp naklinde bazı sakıncalar olursa, geçici yapay kalp nakli sayesinde başarılı sonuç alınabilir.