{ "title": "Kalp Yetmezliği", "image": "https://www.kalphastaligi.gen.tr/images/kalp-yetmezligi.jpg", "date": "20.01.2024 03:58:55", "author": "Zübeyde Taşpınar", "article": [ { "article": "
Kalp Yetmezliği, genel olarak yaşlı popüsyonda sıklıkla karşılaşılmakla birlikte yediden yetmişe her yaşta rastlanabilen ve son derece ciddi olduğu kadar da hayati tehlike içeren bir kalp rahatsızlığıdır. Kalbin olağan fonksiyonlarındaki bozulmalar sonucunda vücudun metabolik ihtiyacını karşılayacak kanın gereği kadar pompalanmadığı ya da pompalanan kanın kalp tarafından emilemediği durumlara da kalp yetmezliği adı verilir. Esas olarak kalbin pompalama vazifesini kalp de bulunan karıncık adı verilen bölge üstlenir. Kulakçıklar ise daha fazla rezervuar halindedir. Sol karıncık adı verilen kısım temiz kanı vücut için pompalamaya, sağ karıncık kısmı da kirli kanı temizlemek amacı ile vücuttan emerek geri gönderme görevini üstlenir. Dolayısıyla kalbin sağ ya da sol kısmının etkilenmesi nedeni ile kalp yetmezliği rahatsızlığının belirtileri de farlılıklar gösterir. Bu nedenle sağ kalp de rastlanan bir bozukluk daha çok kendisini fazla kilo, halsizlik, karın bölgesinde şişlikle kendisini gösterirken, sol kalp de gelişen bozukluklarda ise nefes darlığı gibi ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Ancak bu rahatsızlıklar çoğu hastada dereceleri değişik seyretmekle birlikte genellikle hem sağ hem de sol kalp yetersizliği semptomlarına birlikte rastlanabilir.

Kalp yetmezliği rahatsızlığının pek çok farklı sebepleri vardır. Ancak yaklaşık olarak tüm hastaların hemen hemen üçte ikisinde bu hastalığa sebep olan faktörlerin ilk sırasında koroner arter rahatsızlığı yatmaktadır. Günümüzde yaşanan kalp krizlerinin sebep olarak gösterildiği ölümler zamanında yapılacak tedaviler sayesinde durdurulabilse de tedavinin geç kalınması halinde meydana gelecek kalp kası yitimi hasta kişinin kalp yetersizliği hastalığına yakalanmasına sebep olabilir. Bu durumda kalp krizi yaşayan erkek hastaların yaklaşık olarak %20' si Bayan hastalarında %40'nın yaklaşık 6-7 sene civarında kalp yetmezliği rahatsızlığına yakalandığı belirlenmiştir. Altta yatan farklı sebeplerden gelişen kalp yetersizliği sebepleri, kalp kapağı rahatsızlıkları, kontrolsüz hipertansiyon, sebebi belli olmayan kardiyomiyopatiler veya viral enfeksiyonlar ve çeşitli kemoterapi ilaçları gibi özellikle de antrasikin grubu ilaçlar olarak sıralanabilir.

Kalp yetmezliği hastalığının belirtilerine de kısaca göz atacak olursak çabuk yorulma, halsizlik, ödem ve nefes darlığı gibi şikâyetlerde ilk düşünülmesi gereken teşhis kalp yetersizliğidir. Bu nedenle hastadan alınacak ince ayrıntılara dayanan açık bir öykü ve tam olarak uygulanan fizik muayene sonucunda hastalıktan şüphelenmek adına kâfi gelse de kesin olarak teşhis koymak amaçlı özellikle bu konuda yardımcı olacak laboratuvar tahlillerine gerek duyulur. Bu nedenle her hastanın kesinlikle elektrokardiyografi yani (E K G) Sİ ile akciğer grafisi istenmesi ve standart biyokimyasal tahlilleri incelemeye alınmalıdır.

Günümüz tıbbında kanda aranan brain- natriüretik peptit (BNP) düzeyi ve ekokardiyografi uygulanması kesin teşhis için en önemli standarttır. Ekokardiyografi aslında oldukça basit olan ultrasonografik bir yöntemdir ve hasta için hiçbir tehlike arz etmemektedir. Bu uygulama yalnızca kalp işlevlerini belirtmekle kalmamasının yanı sıra kalp yetmezliğine sebep olabilecek ve altta yatan somut kalp problemlerini de açığa çıkarır. Bu durumda hastanın uygulanacak tedavisine de yön çizer. BNP adı verilen hormon türü genellikle kalp kasından dolayı kalbin zorlanması sonucunda salgılanan hormondur. Bu hormonun fizyolojik rolü ise vücuttaki gereğinden fazla tuz ve sıvının böbrekler tarafından atılmasına yardımcı olarak kalbi rahatlatmaktadır. Bu nedenle kandaki yüksek orandaki BNP miktarı, kalbin zorlandığına ve bu durumda kalp yetersizliğine ait bir işarettir. Ayrıca böbrek yetmezliği ile yaşlılık hallerinde kandaki oran bir ölçü artarken, aşırı kilolu hastalarda ise kalp yetmezliği halinde bile kan seviyesi daha düşük oranda kalabilir. Bu her iki hasta grubunda BNP oranlarını incelerken yukarıda verilmiş bilgilerin göz ardı edilmemesinde büyük fayda vardır. Günümüz şartlarında kalp yetersizliği hastalığının tam ve kati bir tedavisinin var olduğunu söylemek oldukça zordur. Kalp yetmezliği rahatsızlığında mevcut olan tedavi şekilleri sayesinde ölüm risk oranı azaltılarak yaşam kalitesi üt seviyelere çıkarılsa da ilk teşhise bağlı olarak yaklaşık beş senelik yaşam beklentisi ortalama %35 civarındadır.
" } ] }