{ "title": "Kalp Nakli", "image": "https://www.kalphastaligi.gen.tr/images/kalp-nakli.jpg", "date": "19.01.2024 20:34:23", "author": "Dilek yurt", "article": [ { "article": "
Kalp nakli, ileri derecede hasarlanan fonksiyonlarını yapamaz hale gelen kalbin göğüs boşluğundan alınarak yerine bir başkasından alınan kalbin nakledilmesidir. Kalp çıkarılmadan, mevcut kalbin yanı sıra ikinci kalp yerleştirilerek yapılan kalp nakli tekniği çok nadir durumlarda yapılır. Günümüzde yaygın olan yöntem hasta kalbin çıkarılıp yerine vericiden alınan kalbin yerleştirilmesidir.

Kalp nakli, son zamanlarda kalp yetmezliği olan hastalara uygulanır. Bir başka anlamıyla en ust tedaviye rağmen kalbe ait şikâyet ve semptomların hala devam ettiği ve diğer organlarla ilgili şikâyeti olmayan hastalara uygulanır. Kalp nakli olmadığı durumda bu hastalarda 12 ay beklenen yaşam süresi %50'nin altına düşer.

Alıcı (Recipient) ve Verici (Donör) aşamalarında dikkat edilmesi gereken en önemliveri kan grubudur. Kan grubunun genelde aynı gruptan olması tercih edilir. Ancak özel durumlarda kan naklindeki gibi genel alıcı genel verici form çalıştırılır. Önemli olan diğer bir veri ise hastanın kilosudur. Verici alıcının artı veya eksi %20'si kadar olmalısı gerekir. Kalbin daha küçük olması kalbin naklinden daha sonra alıcıda performansın yeterli olmamasına neden olabilir. Daha büyük olması göğüs boşluğuna yerleştirilmemesine neden olur. Bununla birlikte alıcı ve verici arasında cinsiyetinhiç bir önemi yoktur.

Kalp nakli için yaş sınırı sınırlandırılmamıştır. Sıklıkla tercih edilen yaş 1-50 arasıdır. Dünyada yeni doğan bebeklerde de kalp nakli yapılabilir. Türkiye'de en küçük kalp nakli yapılan hasta, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'nde yapılan 11 aylık bebekdir. İleri yaşta sınırlandırıcı faktörler yaştan çok hastalıklarının olup olmadığıdır. Genelde verici az olması sebebiyle 50 yaşın üzeri tercih edilmez.

Kalp Naklinde vakit çok önemlidir. Alıcıdan kalbin durdurularak alınması ve vericiye takıp çalıştırılması için geçen vakte Dolaşımın Durduğu Süre denir. Bu sürenin sınırı kalp için 4 saate denk gelir. Bu nedenden dolayı alıcıdan kalp çıkartıldıktan sonra hızlı haraket edilmelidir. Farkli şehirler arasında nakil gerçekleşecekse en uygun ulaşım aracıı seçilmelidir. Bu zaman zarfı içerisinde kalbin beklenen performansında düşüş olacaktır. Bu da kalbin nakil yapıldığı kişinin hayati problemi oluşabilir.

Kalp nakli gereken hastaların belirli bir bekleme süreleri yoktur. Hastanın yapılan muayene ve test sonuçları kalp nakli olması gereken durumlar varsa, adaylar normal bir sıralamaya konur. Eğer hayati tehlikesi yüksek olursa; acil sıraya alınır. Bu veriler Sağlık Bakanlığı'nın sistemine kayıt yapılır. Verici sayısı az olması nedeniyle hasta çok uzun süre bekleyebilir, bazen de çok kısa zaman içinde uygun bir kalp çıkabilir. Maalesef, uzun süre bekleyip kalp nakli şansını kaybeden hastalarda olabilir. Bu nedenle kalp nakli olmayı planlayan hasta için garanti yoktur.

Vericinin vücuduna, farklı bir bireyin kalbinin takılmasıyla, vücut mekanizması çalışmaya başlar ve vücut dışarıdan giren maddeleri vücuttan atmaya çalışır. Organ nakillerindeki bu duruma rejeksiyon adı verilir. Bu durum organın fonksiyonlarına kaybetmesine sebep olur. Bu sebeple kalp nakli yaptığımız hastaların vücuda yerleştirdiğimiz yeni kalbi vücudun kabul etmesi için, “immunsupressif” dediğimiz vücudun savunma mekanizmasını kesen ilaçlar verilir. Bu ilaçlar vücuda yabancı olan kalbin kabulünü sağlayarak, normal fonksiyonlarını yapmasını sağlar. Bu ilaçların istenmeyen yan etkileri de olur. Kalp nakli yapılan kişiyi birtakım enfeksiyonlara karşı hassaslaştırır. Böbrek hastalıklarına, kan basıncının, kan şekerinin yükselmesine aşırı kıllanmaya, kemik dokusunun erimesine neden olur. Bu sebeple hastaların yakın takibi yapılır, takiplerde kullanılan ilaçların yan etkileri gözlenilir ve ilaç düzeyleri ayarlanır.

Kalp nakli ileri düzeyde kalp yetmezliği olan hastalara uygulanır. Nakil öncesinde bu hastaların efor kapasiteleri çok düşük olur. Bu hastaların kardiyak şikâyetleri fazla olur. Nakil sonrası bu hastalarda yaşam düzeyleri hastanın yaşına uygun olarak hiç kalp problemi olmayan insanlarla aynıdır.
" } ] }